top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıÖMER SUHA TOPALAK

LİTVANYA-VİLNİUS İSKANDİNAVYA GEZİSİ-5 Sabah

Güncelleme tarihi: 5 Kas 2023


Seyahatin 4. Günü: 04.07.2012 Pazartesi Akşamüstü LİTVANYA -VİLNİUS

Akşamüstü Vilnius Radisson Blu Lietuva oteline vardık hemen yemeği yiyip uzun beyaz gecelerden faydalanmak için dışarı çıktık. Yemek esnasında Neris Nehrinin karşı kıyısından benim sayabildiğim 15 hava balonu havalanmış idi çok güzel görünüyordu.

Beyaz Köprü üzerinden yürüyerek nehri geçtik. Birçok spor alanı var. Havada kararmadığından geç vakitlere kadar dışarıda bir sürü insan takılıyor, bisiklete biniyor, yürüyor. Karşı kıyıda Litvanya Müzik ve Tiyatro Akademisi ve Havariler Kilisesi St. Philip ve St. Jacob arasındaki Lukiskes Meydanındaki interaktif ışıklı havuzu seyredip geri döndük. Meydandaki kiralık bisiklet ve elektrikli scooter’ların çokluğundan bahsetmeden geçemeyeceğim. Saat 22:30’ye kadar Süleyman ağbi ve Müjgan Hanımla Neris nehri kıyısında beyaz gecelerin keyfini sürdük.

Washington Meydanı'ndaki Litvanyalı Tüfekçiler Birliği şubesinin kulesi ile ayın fotoğraflarını çektim. Ancak havanın aydınlık olması yorgunluğumuz unutturmuyor o yüzden otele dönüp yattık.


Seyahatin 5. Günü: 05.07.2022 Salı Sabah UZUPİS-VİLNİUS-LİTVANYA

Güne Litvanya içinde ayrı bir Cumhuriyet olan Uzupis Cumhuriyeti ile başladık. İsim nehrin diğer tarafı" anlamına geliyormuş ve sınırlarını belirleyen Vilnia Nehri'ne atıfta bulunuyormuş ayrıca Vilnius adı da Vilnia'dan türetilmiş. Užupis oldukça küçük ve izole bir yer olup, büyüklüğü sadece 60 hektar civarında yaklaşık 1.000'i sanatçı olmak üzere 7.000 nüfusu var. Bölge kendi anayasasıyla 1 Nisan 1997'de bağımsız bir cumhuriyet ilan etmiş.

Uzupis köprüsünü geçip Užupis Meleğinin bulunduğu meydana geldik. Melek 8.5 metrelik bir kaide üzerinde, boynuzunu üfleyerek Užupis bölgesinin yeniden canlanışını ve sanatsal özgürlüğünü dünyaya ilan ediyormuş. Oradan Türkçe dahil bütün dillerde yazılmış ve bir duvara asılmış plakalardan oluşan Uzupis Cumhuriyeti Anayasasını okumaya gittik. Uzupis anayasası, Bir kedi sahibini sevmek zorunda değildir, Herkesin mutsuz olma hakkı vardır, Herkesin hiçbir şey anlamama hakkı vardır gibi ilginç 40 maddeden oluşuyor.

Yol üzerinde duvara çivilenmiş tek bir demir “Palto”’dan oluşan heykeli gördük. Bu heykel daha önce Krakow’da gördüğümüz Grünwald savaşı büyük anıtının mimar ve heykeltraşı Antoni Wiwulski’yi anmak için konmuş. Kendisi 1919'da tüberküloz olmasına rağmen, Polonya milisleri için gönüllü olmuş. Polonya-Bolşevik Savaşının ilk aşamalarında Bolşevik saldırısına karşı Vilnius'un savunmasında yer almış. Paltosunu soğuk havadan muzdarip başka bir askere vermiş; bu nedenle nöbetteyken zatürre olup ölmüş.


Sonra otobüsle eski şehrin kapılarından Şafak Kapısına gittik. 16. yüzyılda inşa edilen ve geçmişte Vilnius’ta bulunan 5 şehir kapısından günümüze kalan tek kapı. Şafak Kapısının üzeri bir şapel haline getirilmiş ve kenti saldırılara karşı koruduğuna inanılan önemli bir Meryem Ana resmi burada bulunuyor. Kapıdan geçince kapının üstündeki kiliseye dönük yolda ibadet eden insanları da görmek mümkün. Zira burası Ortodoks ve Katolik Hristiyanların da ibadet mekânı. Sonra sırasıyla Church of St. Theresa, Orthodox Church of the Holy Spirit, Şehirdeki Hansa döneminden kalma en eski bina Restoranas Medininkai, St Palace Hotel, Holy Trinity Uniate Church, The Portobello Restoranı, Litvanyalı bağımsızlık aktivisti politikacı, doktor, yazar Jono Basanavičiaus heykeli, Litvanya Flarmoni Orkestrası binası, ünlü peynirci Dziugas, yaygın bir cafe markası Caffeine, Vilnius’daki Türkiye Büyükelçiliği, Radisson Blu Royal Astorija Hotel, org konserleri ile tanınan Church of St. Casimir, Eski Şehir Meydanı ve Vilnius Belediye Binasına geldik.


Vilnius Gettosu giriş kapısı, kapının hemen yanındaki duvarda 1926’da Vilnius’da ölen Kazimierz Svajak isimli Belarus ulusal aktivisti ve yazarın metal plakada resmi, Romanya Konsolosluğu, Litvanyalı dilbilimci rahip Konstantino Sirvydo meydanı, Saint Parasceve Orthodox Church, Baltık bira tanrısı Ragutis için yapılan tapınaktan kalan tek taş Ragutis Altarı, Pazar Alanı, Litvanya Bağımsızlık Yasası'nın imzalandığı İmzacılar Meclisinin toplandığı İmzacılar Evi, Church of St. Johns, Bell Tower of St. John's Church’u gördük.

Ulaştığımız Pilies (Kale) Caddesi önemli bir cadde. Krallar, Papa'nın elçileri ve diğer ülkelerden gelen elçiler kaleye giderken bu caddeden geçmişler. Soylular ve zengin vatandaşlar evlerini Pilies caddesine inşa etmişler. Vilnius Üniversitesi, Pilies caddesinin dörtte birini işgal etmiş ve üniversite profesörleri burada yaşamış. Kilise alayları da Pilies Caddesi boyunca ilerlermiş. Biz buradaki devlet tarafından korunan mimari anıt tabelası asılı ilk sahibi 16. yüzyılda Vilnius kuyumcusu Petras Wolfgangas olan çok yüksek üçgen bir alınlığa sahip kırmızı tuğlalı evi, kapısında 1955 Vilnius doğumlu Heykeltraş Eglė Jokūbonytė-Žukauskienė'nin "Filology" isimli heykelinin olduğu Adam Mickiewicz‘in 1815-1819'da Vilnius Üniversitesi iken okuduğu Rektörün evini görüp Vilnius Katedral’inin olduğu meydana geldik.


Burada Grand Duke Gediminas heykeli ve Litvanya Büyük Dükleri Sarayı var. Gediminas, Trakai ve Vilnius'un kurucusu ve eski Litvanya'nın en ünlü pagan hükümdarlarından biri imiş. Barış istediğini anlatmak için atından inmiş, sol elinde ucu yanda bir kılıç tutuyor ve sağ eliyle şehri kutsuyor. Ayrıca anıtın kaidesinde ona yol gösteren kurdun da heykeli var. Vilnius Katedrali diğer adıyla St. Stanislav ve St. Vladislav Katedralinin tepesine 1820 yılında eklenmiş olan St. Elena, St. Casimir ve St. Stanislaw heykelleri, Rusların saldırıları sonucunda yıkılmış ve aslına uygun olarak 1997 yılında tekrardan yerine konulmuş. Katedralin çan kulesi katedralden uzakta ve haçla beraber 57 m. yükseklikte, iki çanlı bir saati var.

Meydanda en çok ziyaret edilen taşlardan biri 1999 yılında ressam Gitenis Umbrasas tarafından yapılan "Sihirli Taş". Taşın üzerinde Litvanca'da mucize anlamına gelen "stebuklas" yazmakta. Bu basit tuğla, Litvanya'nın bağımsızlığı için gerçekten anlamlı. Baltık Yolu olarak adlandırılan barışçıl bir siyasi gösterinin tam da başlangıç ​​noktası imiş. 23 Ağustos 1989'da, yaklaşık iki milyon insan, üç Baltık ülkesinde Estonya, Letonya ve Litvanya'da 675,5 kilometrelik bir insan zinciri oluşturmak için ellerini birleştirmiş. Bir kişinin bu taşın üzerinde durup bir dilek dilemesi ve üç kere dönmesi durumunda dileğinin mutlaka yerine geleceğine inanılıyor.

Oradan hemen Litvanya Büyük Dükleri sarayının arkasındaki tepede zamanında 15. yüzyılda inşa edilen bir kalenin parçası olan 3 katlı tuğla kule Gedimino Kalesi’ne gitmek istedik, ancak kapanmıştı. Uzaktan Gedimino tepesi ve kalesini ayrıca uzaktaki başka bir tepede yine heykeltraş Antoni Wiwulski’nin yaptığı “Üç Haç” anıtını gördük.

Üç arkadaşımla kalan vaktimizi şehrin içine dönerek içini göremediğimiz kilise binalarını görmek için harcamak istedik. Önce St. Anne's Church’a gittik. 1500 yılında kurulmuş bir Roma Katolik kilisesi. Hem Flamboyant (Gösterişli) Gotik hem de Brick Gotik stillerinin önde gelen bir örneği.

Hemen onun yanında Church of St. Francis of Assisi var. O da Roma Katolik kilisesi. Assisi'li Aziz Francis'e ve Siena'lı Bernardino'ya ithafen, Litvanya'daki Gotik mimarisinin önemli bir örneği. İçinde bütün sunaklar, ağaç oymacılığının çok güzel örnekleri.

Bu iki Katolik Kilisesinin yanındaki parkta Polonya’da karşımıza çıkan şair ve vatansever Adam Mickiewicz’in bir anıtı var. Demek buralarda da seviliyor.

Oradan Orthodox Cathedral of the Theotokos’a gittik. Katolik ve Ortodoks kilise ayrımının Ortodoks Kilisesi’nde haç’daki enlemesine ikinci bir parçanın daha olması ile olduğunu bu seyahatte öğrendim. Bu arada sokak aralarının birinde kapısında Kirpykla yazan bir berber dükkânının Türk sahibi ile muhabbet ettik. Oradan Vilnius Haç Merkezi yanındaki Dominican Church of the Holy Spirit Kilisesine gittik. Oynak rokoko süslemeleriyle dikkat çeken kilisenin içi, Litvanya'nın en değerlilerinden biriymiş. Kilisede 16 sunak var ve minberle beraber yuvarlak ve kabartma heykeller ve süslemelerle cömertçe dekore edilmiş ayrıca birçok Barok fresk de var. Benim burada en beğendiğim kilise oldu.

Sonra Shrine of Divine Mercy- İlahi Merhamet Mabedi isimli kiliseyi görüp Vilnius Üniversitesi binalarının arasından, Litvanya Cumhurbaşkanının ofisi, tapınak görünümlü bir kuyumcunun yanından yine Katedral meydanına çıktık. Daha sonra otobüsümüz geldi ve öğleden sonra Letonya Riga’yı görmek için yola çıktık.


Zaman olsaydı Wilnius’da daha nereleri görebilirdik: Litvanya Ulusal Müzesi, Gediminas Caddesi, Yahudi Mahallesi ve Choral Sinagog, KGB Müzesi, Aziz Peter ve Aziz Paul Kilisesi, Bernardinai Bahçesi..


6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page